Gün Biterken
Yeşil çamların gölgesinden uzaklaşarak toprak bir yamacı tırmanıyor. Akşamüstü güneşinin yakmadan ısıttığı, kırmızı gelinciklerden oluşan büyük bir denizin kıyısında buluyor kendisini.
Uzakta, gelinciklerin içinde güneşle aynı renkte saçları olan onun yaşlarında bir kız çocuğunu, büyük mor kanatlı bir kelebekle oynarken görüyor. Kelebek çok hantal; yavaş uçuyor ve ancak bir çiçekten diğerine konarak ilerleyebiliyor. Bu yüzden tembel yaratık aniden ortadan kaybolduğunda kız şaşkın şaşkın onu arıyor.
Az sonra kendi durduğu tarafta, çiçeklerin arasından tekrar havaya fırladığında kızla birbirlerini fark edip bir süre bakışıyorlar. Çocuk, kelebeğin peşinden koşunca kız da koşuyor. İkisi, çiçek denizinin ortasına doğru ayrı yönlerden kelebeği izliyor. Yan yana geldiklerinde hayvan alçaktan uçmayı bırakıp daireler çizerek yukarı çıkmaya başlıyor. Çocuklardan kaçarken zorlanıyordu ama geniş kanatlarıyla şimdi çok hızlı yükseliyor. Geride eflatun hâleler bırakarak uçuyor, uçuyor ve uçuyor…
(Çocuklar da Bilirler Aşkı - Devamı 71. Sayfada)