İSA HÜSEYNOV (MUGANNA)’UN Hikâyeleri Üzerine Bir İnceleme
İSA HÜSEYNOV (MUGANNA)’UN
Hikâyeleri Üzerine Bir İnceleme
SERDAR ACAR
Birçok araştırmacı ve yazar tarafından Azerbaycan Edebiyatının Dostoyevskisi olarak kabul edilen İsa Hüseynov (Muğanna), edebî hayatı boyunca birçok hikâye, uzun hikâye, roman, deneme vb. eserler kaleme almıştır. Sinema alanında yaptığı çalışmalarla da millî sinemanın gelişmesine ciddi katkılar sağlamış, senaryolarıyla Azerbaycan’ın gerçekliğini beyaz perdeye başarıyla yansıtmıştır.
Sovyet Dönemi Azerbaycan Edebiyatı’nda bir dönüm noktası olarak kabul edilen ve Azerbaycan’ın bağımsızlığının temellerinin atılmasında önemli bir yeri olan “1960 Nesri-Yeni Nesir” edebî ekolüne mensup olan yazar, eserleriyle döneminin öncüleri arasında yer almıştır. Dönemin resmî edebî anlayışı olan sosyalizm realizminin yalancı ve uydurma gerçeklerini değil, bizzat hayatın kendisini ele alarak kendi dünya görüşünü ve yaşadığı toplumun gerçekliklerini eserlerine yansıtan Muğanna, gerçek hayattan aldığı konular ve halkın içinden seçtiği kahramanlarla rejimin ve toplumun aksaklıklarını cesurca eleştirmiştir. Hatta bu yüzden takibata ve çeşitli baskılara maruz kalmıştır. Onun hikâyeleri, hayatın ve kişilerin her yönüyle tasvir edilmesi, sade ve anlaşılır bir dil kullanılması, geniş halk kültürü yelpazesine sahip olmasıyla öne çıkmaktadır.
İsa Hüseynov (Muğanna), her zaman kalemine sadık kalan, baskılara, zorluklara boyun eğmeyerek inandığı yolda yürümeye devam eden bir yazar olarak Azerbaycan edebiyatında önemli bir yer edinmiş ve Elçin, Anar, Yusuf Samedoğlu, Helil Rza Ulutürk, Zelimhan Yakub gibi Azerbaycan edebiyatının önemli şahsiyetlerini etkilemiştir. İşte bu büyük söz ustasına bir bakış sunan bu kitap, Muğanna’nın dünyasına dair yeni kapıları aralayacaktır.