Millet Mektebinin Yüreği Ahmet Baytursunoğlu
Millet Mektebinin Yüreği
AHMET BAYTURSUNOĞLU
NERGİS BİRAY
GÜLJANAT KURMANGALİYEVA ERCİLASUN
YELDOS TOKTARBAY
ZANGGAR KARİMKHAN
Stalin’in “kızıl kırgın”ının yaşandığı, Sibirya’nın dondurucu cehenneminde yok olan insanlardan söz ettiğimiz 1937, 1938 yıllarının kurbanlarından biri de Ahmet Baytursunoğlu’dur. O, sürgünlerde ve hapislerde geçen 65 yıllık ömrüne birçok eseri, en önemlisi de birçok teoriyi ve sistemi sığdıran lider bir şahsiyettir. Baytursunoğlu eğitimci, öğretmen, dil bilimci, alfabe reformatörü, ilk Kazak gramerini yazan dilci, terim bilimci, folklor derlemecisi, edebiyat bilimci, tarihçi, gazeteci, yayıncı, kültür bilimci ve nihayetinde fikirleri ve yaptıklarıyla “millet mektebinin yüreği”ne dönüşen bir aydındır.
Onun en önemli özelliklerinden bazıları Alaş hareketinin teorisyeni olması yanında ülkülerini gerçekleştirmek için emek harcayan bir teşkilatçı olmasıdır. Ona göre tarih, kültür ve dil ile edebiyat halk topluluklarının millet olmasını sağlayan ilk şarttır. O bu şartı yerine getirmek için mücadele etmiştir.
Milletini aydınlatma yolunda harcanan bir ömür. Hiç durmayan, üreten, sorgulayan, kendini de milletini de daha iyiye daha ileriye götürmek için kanatlanan bir yürek. Hapislere, sürgünlere, görevden alınmalara, aç kalmalara kısacası bütün eziyetlere rağmen vazgeçmeyen bir önder.
Onları anarken Kazak tarihinin en acı yıllarından bahsediyoruz. Ancak bir o kadar da bugünkü Kazakistan’ın temelini atan büyük kurucuları, kültür adamlarını anıyor ve onları anlamaya, anlatmaya çalışıyoruz. Bu büyük kültür adamlarından, kuruculardan biri de bugün “millet yüreğinin mektebi” adını şanla şerefle taşıyan Ahmet Baytursunoğlu’dur.
Alaş hareketinin ideoloğu olan Ahmet Baytursunoğlu ve diğer Alaş aydınları o dönemde yaptıkları dil, tarih, edebiyat ve eğitim çalışmalarıyla Kazakistan’ın bağımsızlığını hazırlamışlar, halkı ve genç nesilleri eğitme yoluyla geleneksel kültürü de koruyarak aydınlanmacı bir kültüre doğru yol almışlardır.
Bugün Kazak Türkçesinin devlet dili olmasında, eğitim öğretim hayatında yer almasında, Kazak tarihi, dili ve kültürünün genç nesillere öğretilmesinde Alaş aydınları ve Ahmet Baytursunoğlu’nun attığı temelin olduğu yadsınamaz bir gerçektir.
Bu eser, “millet mektebinin yüreği” adıyla andığımız bir Türk büyüğünü farklı yönleriyle, fikirleriyle, ülküleriyle, uygulamaları ve teorileriyle tanıtmak amacını taşımaktadır.