Repressiya Kırgızistan'da Siyasi Baskı, Sürgün ve Yokediliş (1917-1938)
Stalin iktidarına denk gelen bu dönemde yaşanan olaylar (özellikle 1937 - 1938), Türkistan Türkleri nezdinde kızıl terör, Rus ve dünya literatüründe neden repressiya olarak adlandırılmaktadır? Ne zaman başlamıştır? Söylendiği gibi yalnız 1937 – 1938 yıllarını mı kapsamaktadır? Bu gibi sorulara elinizdeki çalışmada cevap aranmıştır. Eserin adının kızıl terör mü yoksa repressiya mı olması konusunda tereddüt yaşanmıştır. Kızıl terör Türkçe ve Türk halkları tarafından kullanılan bir terim olmakla birlikte, politikaların mahiyeti ve meşruiyeti üzerine tartışmaların devam etmesi ve duygusal bir yaklaşım olacağı düşüncesi sebebiyle tercih edilmemiştir. Bunun yerine, dünya literatüründe ve SSCB coğrafyasında kabul gören repressiya ifadesi kullanılmıştır.
Bu çalışma, Bolşevik Komünist parti organları içerisinde, Kırgız millî aydınlarının halkın millî çıkarlarını koruma mücadelesi kaynakları, liderleri, yöntemleri, şekli ve onlara karşı uygulanan baskı, sürgün ve yok edilişi konu almıştır. Kırgız millî aydını Sopiev’in işkence altındaki ifade tutanaklarında geçen: “Kırgızistan üç bin yıldır yaşamaktadır. Bu uzun yıllarda Kırgızlar, şimdiki kızıl militarizm zamanındaki kadar zorlukları görmüş değildir." diye tarif ettiği yılları Kırgızistan Merkezi Devlet ve Kırgızistan Siyasi Belgeler Arşivlerinden azami ölçüde yararlanılarak incelemektedir.
Hariçteki Türkistan mücadelesi konusundaki çalışmaların yanı sıra ülkemizde çok az kaynak bulunan "dahildeki Türkistan Mücadelesini "ele alan bu çalışmanın büyük bir boşluğu dolduracağına inanıyoruz.